23 Kasım 2024 Cumartesi
Sinema

Su Savaşları Belgeseli

 

“Afrika’da insanlar günde ortalama 1 doların altında yaşıyor.”
“Her 20 saniyede bir çocuk kirli sudan kaynaklı, önlenebilir hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor.”
“Aşırı yoksul 1 milyar insan temiz suya ulaşmak için günde ortalama 6 saat yürüyor.”

Bu cümleleri çocukluğumuzdan beri defalarca duymuşuzdur. Bunlar konu yoksulluk olduğunda aktarılıp geçilen istatistiklerden sadece bazıları. Duyulduğunda dünyadaki adaletsizliği hatırlatan, çağa eleştiriler sunduran ancak dakikalar sonra unutulan sayılardan. Neyse ki tüm bu adaletsizliklere sebep olanlar kadar kendinden binlerce kilometre ötede yaşayan insanların dertlerine derman olmak için koşturan yüce gönüllü insanlar da var. Bu dünya hepimizinse bu dertler de hepimizin diyen, bir çocuğun gözyaşından kendini sorumlu hisseden insanlar. Yaklaşık altı yıl önce Afrika’ya yerleşen ve kendini oraya adayan Hayri Dağlı da bu yüce gönüllü insanlardan biri. Hayri Dağlı’nın çalışmaları ve öyküsü TRT Belgesel’in sevilen yapımı “Su Savaşları”nın ilham kaynağı olmuş.

Su Savaşları her bölümünde aktardığı insan manzaralarını kalplerimizin en hassas noktalarına ulaştırıyor. Şimdiye kadar 6 ülkede 67 köye giden Su Savaşları ekibi bağışçıların destekleriyle kalıcı şekilde su, gıda, enerji ve eğitim projeleriyle 150.000 kişinin hayatına dokunuyor. Belgesel boyunca su savaşçıları Çağlar Demirkapı ve Hakan Girginer’in gittikleri her köydeki umut dolu arayışlarına, yardım bekleyen köy halkının günlük yaşamına ve çektikleri sıkıntılara şahitlik ediyoruz.

Zanzibar’dan Gambiya’ya, Senegal’den Nepal’e farklı coğrafyalarda yaşayan farklı dillerde konuşan, farklı ten renklerindeki insanlarla en temel ihtiyacımız olan su üzerinden bir ünsiyet kuruyoruz. Su ki insanın yaratıldığı, yaşamın ve bereketin kaynağı olarak görülen, kadim medeniyetimizde etkisini mimariden sanata pek çok alanda hissettiren bize bahşedilmiş en güzel rızıklardan. Belgesel, bu rızkın peşinde teknoloji ve umudu birleştiren kahramanların hikayesini sunarak bizlere yeni ufuklar açıyor. Musluktan akan su için şükretmek aklına gelmeyen bizler, temiz suya ulaşmak isteyen çocukların saatlerce yürüdükleri yolları, kirli sudan dolayı sağlığını kaybeden insanları gördükçe su savaşçısı mühendislerin çalışmalarını oradaki çocukların heyecanıyla takip ediyor ve onların mutluluğunu paylaşıyoruz.

Yaptıkları güzel projelerle adından sıkça söz ettiren bu yapımın arkasındaki bağışçıları yani insaniyetperverlik hususunda hakkını vermemiz gereken milletimizi de analım. İnancımızda isar sahibi ve cömert insan olmanın öneminin bu kadar vurgulanmasının önemini, yapılan küçük yardımlar bu büyük mutluluklara sebep olduğunda daha iyi idrak ediyoruz.

Su savaşçılarımız bir gün âtıl kalmış bir su kuyusunu canlandırırken, bazen kilometreler kat edip bir makine parçasının peşinde koşarken, bazense su kuyusu açmak için gittikleri köyde ışık olmadan ders çalışan çocukları görüp onlara sürpriz yaparken bizlere hatırlatıyor insanlığın en nazik ve değerli yönlerini. Üstelik bunları alışılageldik ‘beyaz adam’ hikayeleriyle değil, aynı özün parçaları olduğumuzun bilinciyle, oradaki insanların hayatlarını daha yaşanılabilir hale getirmek için yapıyorlar. Öyle ki sürdürülebilirlik çalışmalarının önemini tekrar ve tekrar hatırlatarak izleyicisine yapılan işlerin kalıcılığının önemini sunuyorlar. Bu yapımın ilham kaynağı olan IDEA Universal Derneği Kurucusu Hayri Dağlı’nın sözleriyle: “Kimsenin yardıma ihtiyaç duymadığı bir yeryüzü düşlüyoruz ve bu düş için tutkuyla çalışıyoruz.”

Dünyadaki tüm adaletsizliklere, yapılan kötülüklere rağmen geride güzel hikayeler bırakma çabasındaki insanları görmek bizlere de iyilik yapmak için güç veriyor. İyilik bir çocuğun gülüşünde yer bulduysa asla kaybolmaz diye umuyoruz ve çocuklarımıza düşlerimizdeki dünyayı bırakmak için çabalayanlardan olmayı umuyoruz. Elimizde olanlar üzerinde sınırsız tasarruf hakkımız olduğunu düşünmek yerine bunları bize sunulan hediyeler olarak görmek ve tüm insanlığın ortak kaynağı olduğunu farkında olmak duasıyla.

Senanur Yaşaroğlu