Hz. Peygamber’in “benim sünnetimdir” şeklinde tanımladığı evlilik hem sosyal hem de dini açıdan büyük bir öneme sahiptir. Evlilik, yalnızca iki kişinin bir araya gelmesi değil, aynı zamanda bu birlikteliğin ibadet ve ahlaki bir yükümlülük olarak da değerlendirildiği bir süreçtir. Kur’an-ı Kerim’de, evliliğin eşler arasında huzur ve merhamet sağladığı belirtilirken, bu birlikteliğin, karşılıklı saygı ve sevgi temelinde kurulan bir ilişki ile sağlanabileceği vurgulanmaktadır. Bu nedenle, fıkıh ve hadis kitaplarında evlilik konusuna geniş bir yer ayrılmakta ve evliliğin hayatı güzelleştiren, manevi anlamda zenginleştiren yönleri üzerinde durulmaktadır.

Evlilik, aynı zamanda iki farklı iradenin karşılıklı sorumluluk anlayışıyla birleştiği ilahi bir sözleşmedir. Bu sözleşme, hayatın zorluklarına birlikte göğüs germeyi ve birbirini tamamlamayı öngörür. İyi bir evlilik, dünya hayatında huzurlu bir ortam sunarken, ahiret yurduna ulaşmak için de ortak bir çaba ve manevi bir birliktelik sağlar.

İnsan fıtratına uygun olarak tasarlanmış bir süreç olan evlilik, kişilerin eksik yönlerini tamamlamalarına ve gerçek mutluluğu bulmalarına olanak tanır. Bu bağlamda evlilik, sadece bireysel değil toplumsal bir değere de sahiptir. Aile müessesesinin temeli olarak neslin devamlılığını sağlayan tek meşru yoldur. Ancak günümüzde moderniteyle birlikte, “evlilik ve aile” kavramları anlamından arındırılmış ve ikincil plana itilmiştir. Sevgi ve merhamet temelinde bir yuva kurmak, neslin devamını sağlamak ne yazık ki “önce özgürlük” denilerek göz ardı edilmektedir. Bu durum aile için, toplum için ve ümmet için kaygılanan bizleri “evlilik ve aile” olgusunu yeniden incelemeye yöneltti. Bu kapsamda, “Muhabbetten Meveddete: İki Kalbin Yolculuğu” manşetiyle 205. sayımızı okuyucularımızın istifadesine sunuyoruz.

Bu sayımızda Fatma Sena Yabanigül, “Muhabbetten Meveddete” başlıklı yazıyla okuyucuyu karşıladı ve “Neden evlenmeliyiz?” sorusunu düşünmeye sevketti. Ayşenur Adıgüzel, “Evliliğin Üç Nimeti: Sekinet, Muhabbet ve Rahmet” başlıklı yazısıyla Rum Suresi’nin 21. Ayeti üzerinden konu ile ilgili çıkarımlarını paylaştı. Meryem Sena Yağmur, “İslam Hukukunda Nikâh” konusunu kaleme alırken Rabia Ak Kılıç, “Dünya’da ve Türkiye’de İstatistiklerle Aile” başlıklı yazısıyla Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 yılına dair verilerini derledi.  Melek Öztürk Köroğlu, “Mistisize Evlilikler” başlıklı yazısında evlilik kavramının anlam duygusu üzerinden bir analiz gerçekleştirdi. Munise Yücesoy, “Çöpçatanlık Müessesesinin Serüveni” başlıklı yazısıyla aramızda yer alırken Senanur Yaşaroğlu, “Hiç Masalı” ile aramızda yerini aldı.

Dosya dışında Zehra Mahitapoğlu Köksal, Bizden Haberler sayfasını hazırladı. Etkinlik sayfasında liselilerin yaz gezisi programının detayları paylaşıldı.  Zeynep Sude Yaşaroğlu, “Akleden Kalp” başlıklı yazısı ile okuyucuyla buluştu. Osman Zinnur Aksu “Bizimkiler vs Sizinkiler”, Selim Cemil ise “Gazze’ye Bomba Kayseri’ye Gaz” başlıklı yazısını kaleme aldı. R. Merve Taşdelen ise “Babamın Aziz Anısına” adlı şiiri ile 205. sayımızda yerini aldı. Bu sayımıza katkıda bulunan tüm yazarlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Genç Öncüler olarak her koşul ve durumda hakkı dile getirip istikamet üzere olma sorumluluğumuzu yerine getirme gayesiyle bu ayki dergimizi siz değerli okuyucularımızın idrak ve beğenisine sunuyoruz. Her sözümüzün başı Allah’ın adı ile ve yine her sözümüzün sonu Allahuâlem olmak üzere.

Bu Sayıdaki Yazılar: