158. Sayı / Uyanıkken Görülen Rüya: Ütopya

Toplum olarak Müslümanlığa olan bakış açımız bizi Müslümanlığa uzaklaştırmakta. Geçmişle günümüzün kıyasında birçok farklı kavramımızı irdelerken temelinde Müslüman nasıl olur sorusuyla karşılaşırız. Müslümanın ütopyası zamanın ruhunu kaçırmayan, zamana göre hareket eden ve zamanı önceleyen değil yaşadığı anın ve zamanın farkında olan bir bilinçle birleşmesini öngörebilir.

Bu çıkmazları yok etmenin yolu ise vahiy temelli ve sünnet metotlu bir hayat tasavvuru kurmaktan geçmektedir. Müslümanlar olarak özellikle son yüzyılda başkalarının dünya tasavvurunun edilgen parçaları olarak yaşam sürdük. Kültürel dünyamızdan fikri dünyamıza ve gelecek tasavvurumuza dahi işleyen suni bir yabancılık söz konusu idi. Ne var ki yeryüzünün halifesi olma görevindeki bizlere bunun yakışmadığının farkındayız ve kendimizi ivedi sorgulamamız gerektiğini biliyoruz. Geçmişten günümüze yaptığımız hataları birer ders çıkarma tecrübesi olarak değerlendirip, geleceğe yapacağımız yatırımları dünya ve insanlığın ıslahı temelli düzenlemeye çalışacağız. Kültür ve medeniyet kodlarımızdan yola çıkarak Müslüman’ın gelecek tasavvurunu inşa edeceğiz. Bu inşa sürecinde heybemizdekileri kontrol etmek ve metotlarımızı düzenlemek adına büyük bir sorgu sürecine girmenin de elzem olduğu görüşündeyiz. Ahiret odaklı yaşayan biz Müslümanların dünyaya ve tüm insanlığa karşı görev ve sorumluklarını hatırlatmak ve silikleşen çizgileri netleştirmek adına bu sorulara aranan cevapların mühim olduğu kanaatindeyiz.

Bu ayki dosya konumuzda yazarlarımızdan Fatma Sena Yabanigül, Bir Ruh Ütopyasına değindi. Bünyamin Karayel,  Rûyet-i Hilalin Doğuşunu Görmek, Rüya Görmekle Başlar dedi. Mahinur Özdemir, Doyumsuzluk Gergefi; Ütopya yazısını kaleme aldı. Hatice Beyza Öztürk, Lise 1 Talebelerin için ideal 101 dedi. Şifa Yaratılmış, Umut Ütopya Değildir yazısını kaleme aldı. Fatmanur Büşra Kala, İslam’ı Nizamının Hayata Tatbiki dedi. Son olarak  Mukaddes Kutlu Thomas More’ un Ütopya kitabından esinlenerek kaleme aldığı Ütopik Ütopyamıza değindi . Dosya dışında ise Begüm Kıtay, Sûretler şiirini kaleme aldı. Numan Karabudak, Sürgün Yurdu’ndan Mektublar: Dünyanın Nur Saçan Kandilleri Yahut Işık Nereden Gelir? Rabia Ak, Rutin Nimettir dedi. Ender Ekim, Bir Şehri Sevmeye Nereden Başlanır? Yazısını kaleme aldı. İbrahim Enes Bulut, Uluslararası Su Hukukun Temel Prensiplerini yazdı. Yüksel İpek Karayılan, Sukût-u Hayal dedi. Mehmet Ali Özdemir, Lügatçe sayfaları ile her zamanki yerinde sizleri bekliyor. Beyzanur Saadet Yaşaroğlu, Objektifinden Yansıyanları sizler ile paylaştı. Esra Akgül, Giz şiirini kaleme aldı. Ayşenur Yavuz, Nedir Bu Yaşamak Denilen dedi. Son olarak Kaan Bilge Kutadgu, Müsadenle Eylül şiirini kaleme aldı. 

Genç Öncüler olarak her koşul ve durumda hakkı dile getirip istikamet üzere olma sorumluluğumuzu yerine getirme gayesiyle bu ayki dergimizi siz değerli okuyucularımızın idrak ve anlayışlarına sunuyoruz. Her sözümüzün başı Allah'ın adı ile ve yine her sözümüzün sonu Allahualem olmak üzere.