184. Sayı / Örtüye Bürünen Özgürlük; Tesettür

Hepimizin vazgeçemediği bazı şeyler, bazı alışkanlıklar vardır. Bu vazgeçilmezler bizim için günlük hayatın koşuşturmacasında epey kolaylaştırıcı bir etkiye sahiptir. Üzerine uzun uzun düşünmeyiz, hızla aksiyon alır ve önümüze bakarız. Fakat bu alışkanlıklar vazgeçilmez hale geldiğinde çaresiz duruma düşen bizler oluruz. Yani alışkanlıklarımızı yöneten pozisyondan alışkanlıklarımızın yönettiği pozisyona geçeriz. Bunun çok daha ileri ve tedavi gerektiren noktası ise bağımlılık oluyor. Bağımlılıklarda her zaman hayat kolaylaştırıcı bir alışkanlıktan bahsetmez, bazen sadece zevk veren şeyler bile alışkanlık haline gelebilir. Daha sonra da,  bağımlılığa giden bir yola, özellikle ruh sağlığı alanında pek çok şey bağımlılık sınıfına girer ve çoğunlukla da belli maddeler ön plana çıkar. Aslında bu ön plana çıkan maddelerin ortak özelliği kişinin kendini kaybetmesi. Fakat yeni yeni davranışsal bazı bağımlılıklarda literatüre girmeye başladı. Madde bazlı bağımlılıkları düşündüğümüzde davranışsal bağımlılıklar var, belki bize terimi tam karşılığını vermiyor olabilir. Fakat bir davranış da bulunurken, kendinden geçme, zamanı unutma, kendine engel olamama durumları da görülebildiği için pek tabii bağımlılık olarak değerlendiriliyor.

Bu sayımızda bizleri aciz bırakan alışkanlıklarımız, kendimizi yapmaktan alıkoyamadığınız davranışlarımız, sürekli elimizin gittiği bazı zincirlerimizden bahsedeceğiz. Neden, niye, nasıl anlamadan gelişen durumlara, açıklamalar yapmaya çalışacağız. Belki bir çıkış yolu değil ama sürece dair farkındalıklar oluşturmayı hedefliyoruz. Özgürlüğümüzü kısıtlayan, bizleri çaresiz bırakan her türlü aşırılık, esasen burada bahsettiğimiz bağlıklar ve bağımlılıklar. Elimizin telefona çok sık gitmesi, televizyon izlemeden duramamak bir yere gitmeden duramamak ve daha bir çok şey.

Bizler de Genç Öncüler olarak bu ay “Bağ(ım)lı mı? Manşetiyle karşınızdayız. Yazarlarımızdan Bihter Topyay, İnsan Bağımlılığı: Popülizmin İçinde Eriyen Bireysellik yazısını kaleme aldı. Saliha Can Üstün, İnsan İnandıkça Güçlüdür yazısıyla sizlerle. Seher Oğuz, Bağımlılığın Hususi Yeri: Teknoloji dedi. Elif Enfal, Övünme Yarışı ve Eşyaların üstünlüğü yazısını kaleme aldı. Hüseyin Öztürk, Lidere İtaat Yahut İsyan yazısıyla sizlerle. Eskici, Kahve Bağımlılığı dedi. İrem Değermenci, Daha Fazla Seratonin İstiyorum yazısını kaleme aldı. Dosya dışı yazılarımızda Zeynep Şule Ayrılmak, Bugün denemesini kaleme aldı. Fırat Salaz, Ruşendil şiiriyle sizlerle. Numan Karabudak, Bundan Adam Olmaz yahut Adam Kime Denir? Dedi. Zehra MAhitapoğlu,  Mandalinaların savaşı: Mandalina Bahçesi Filminin tahlilini sizler için hazırladı. Yüksel İpek Karayılan, İthaf şiirini kaleme aldı. Selim Cemil, Biz’den Haberler sayfasını sizler için hazırladı. Begüm Kıtay, Yolu Yol Olanlar denemesi ile sizlerle. R.Merve Taşdelen, Grena şiirini kaleme aldı. Merve Mahitapoğlu, Genç Öncüler’de Aksa Yılı’nın Ardından dedi. Son olarak Betül Sena Ünlü sizler için çizdi.  

Genç Öncüler olarak her koşul ve durumda hakkı dile getirip istikamet üzere olma sorumluluğumuzu yerine getirme gayesiyle bu ayki dergimizi siz değerli okuyucularımızın idrak ve beğenine sunuyoruz. Her sözümüzün başı Allah’ın adı ile ve yine her sözümüzün sonu Allahualem olmak üzere.