"1 Sana, 10 Bana Hep Bana..."
Popüler kültür ve tüketim alışkanlıkları, artık hayatımızın her alaninda karşı karşıya kaldığımız bir gerçeklik halini aldı. İnsanlığın, uzun bir süredir uğraştığı kapitalizm problemi, farkında olmasak da, yaşam alanlarımızı işgal etmiş durumda. Günlük hayatta birçok defa duyduğumuz ve üzerinde de genellikle kafa yormadığımız, kapitalizm ve emperyalizm gibi hayal dünyamızda anlamlandırmakta güçlük çektiğimiz ifadelerin, hareketlerimizi şekillendiren ve bizi yönlendiren kavramlar olduğunu unutmuş gibiyiz.
Oysa dünyanın hemen her yerinde, zenginin ziyadesiyle zengin, fakirin ise alabildiğine fakir olduğunu, uluslararası birkaç firma ve zenginler topluluğunun servetlerinin, dünyada aç insanların hep sini doyurmaya yeteceğini bilmeyenimiz yok. Hayatımızın devami için her an ihtiyaç duyduğumuz suyun bile, susuzluktan ölen onca insan olmasına rağmen, çarkın hizmetinde bir meta haline geldiğini de küçük bir akıl yürütmeyle anlayabiliriz.
Geçtiğimiz ay, Türkiye İşte bu çarkın dişlilerinin bir araya gelmesine tanıklık etti. Dünya ekonomisinin 'ağa babaları kısa süreliğine de olsa İstanbul'un karışmasına, açık oturumlanın heyecanlanmasına neden oldu.
Bu ay yaşadığımız bu gerçekliğin, bir kez de bizim bakış açımızdan görülmesini istiyoruz. Konuyla ilgili yazısında Ömer Dervişoğlu, kapitalizm denilen olgunun, hayatımızın içindeki rolüne değiniyor. Bu bağlamda Sayın Fikret Başkaya ile yaptığımız röportajın ve arkadaşımız Yusuf Elbaşı'nın yaptığı tespitlerin, konumuza ışık tutacağı ka naatini taşıyoruz.
Gazze ve Mescid-i Aksa İtikafı adlı yazısında Esra Çelik, Aksa'daki son yaşanan gelişmelerden bizleri haberdar ediyor. Anlat Bana Bölümü'nde, arkadaşımız Yusuf Şentürk'ün, coğrafyalar aşarak gerçekleştirdiği Malezya İslam Üniversitesi notlarını takip etme fırsatnı buluyoruz.
Dergimizin Kasım sayısıyla sizleri baş başa bırakırken, mübarek Kurban Bayramı'nızı tebrik ediyor, sağlık ve afiyetle bayram coşkusunu yaşayabilmenizi temenni ediyoruz.