155. Sayı / Dijital Dünyanın Çevrimiçi Ruhları

Di­ji­tal mer­kez­li bir hayat mı yoksa di­ji­ta­li kul­lan­dı­ğı­mız bir hayat mı? Bu bir­kaç so­ru­yu ken­di­mi­ze sor­ma­lı, zaman zaman dü­şün­me­li­yiz. Bu so­ru­la­rın ce­vap­la­rı­na ya­zı­nın bü­tü­nün­de de­ği­ne­ce­ğiz. İnsan ru­hu­nun di­ji­tal ih­ti­yaç­la­rı var mıdır? Di­ji­tal or­tam­da­ki fikir alış­ve­riş­le­ri, top­lan­tı­lar, eği­tim­ler in­sa­nın hangi ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­lı­yor? Ama­cı­mız nihai bir fikre veya so­nu­ca ulaş­mak­tan zi­ya­de, fikir dün­ya­la­rı­mız­da hiç gir­me­di­ği­miz ka­ran­lık or­man­la­rı­mı­za bir ce­sa­ret ile eli­mi­ze bir fener ala­rak gir­me­ye ça­lış­mak ola­cak.

Her ya­şa­dı­ğı­mız olay dün­ya­ya ba­kı­şı­mı­zı bes­le­ye­rek ben­lik al­gı­mız­da­ki bi­ri­cik­li­ği­mi­ze bir tuğla daha ko­yu­yor. Ki­mi­miz en ha­re­ket­li, ki­mi­miz derin dü­şün­me­ye baş­la­dı­ğı­mız yaş­lar­da bu sü­re­ce ta­nık­lık (!) edi­yo­ruz. Biz bu dün­ya­da yok­ken de bir­çok virüs ve doğal afet bu dün­ya­yı et­ki­si al­tı­na aldı. Fakat hep­si­nin ortak özel­li­ği bir şe­kil­de in­sa­nın tarih se­rü­ve­ni­ni de­ğiş­tir­miş ol­ma­sıy­dı. Bu se­rü­ven­de­ki temel gü­cü­müz; dü­şün­ce­le­ri­mi­zi ye­ni­den oluş­tur­ma, dav­ra­nış­la­rı­mı­zı ve alış­kan­lık­la­rı­mı­zı ye­ni­den dü­zen­le­me gü­cü­müz bu sü­reç­te daha net idrak edi­le­bi­lir. Birey ola­rak, ki­şi­lik ve ka­rak­te­ri­mi­zi bes­le­yen ye­gâ­ne şey­ler bu temel gü­cü­müz et­ra­fın­da şe­kil­le­nir. Aynı za­man­da tabi ki ge­le­ce­ği­mi­zi de şe­kil­len­di­ren, bugün il­gi­len­di­ği­miz şey­ler­dir. Yani yine bu temel gü­cü­müz­dür. Bazen kısa sü­re­li dü­şün­ce­le­re dalma veya ya­vaş­la­ma­lar bizi so­yut­lan­mak­tan zi­ya­de daha büyük resme bak­ma­mız­da yar­dım­cı rol oynar. Dü­şün­me­ye yo­ğun­laş­mak ke­sin­lik­le pasif ola­rak var olmak demek de­ğil­dir. As­lın­da tam tersi ola­rak zihni, üret­ken­li­ğe zor­la­mak de­mek­tir. Ener­ji ve ha­re­ket­li­lik ge­rek­ti­rir. Sağ­lık­lı dü­şü­ne­bil­me be­ce­ri­si ka­zan­mak ise ener­jik ol­ma­ya ve fi­zi­ki sağ­lı­ğa şart­la­ra göre ola­bil­di­ğin­ce iyi bak­ma­ya bağ­lı­dır. Her durum ve şart­ta bizi ye­ni­den ayağa kal­dı­ra­cak olan temel gü­cü­mü­zü, ka­za­na­bi­le­ce­ği­miz temel be­ce­ri­le­ri­mi­zi ta­nı­mak ve an­la­ma­ya ça­lış­mak, ya­şa­dı­ğı­mız sü­reç­le­ri daha sağ­lık­lı yö­net­me­mi­ze yar­dım­cı ola­cak­tır. Çö­züm­le­rin in­sa­nın temel güç­le­rin­den yola çı­ka­rak bu­lu­nul­ma­sı, gizli bir for­mül ya da bi­lin­me­yen bir sır de­ğil­dir as­lın­da. Gün­lük ya­şan­tı­mız­da belki de bir ço­ğu­mu­zun far­kın­da ol­ma­dan kul­lan­dı­ğı be­ce­ri­ler­dir. Çünkü ha­ya­tın ve sos­yal iliş­ki­le­rin kar­ma­şık­lı­ğı bizi dü­şün­me­ye, bazen em­pa­ti yap­ma­ya, bazen işin için­den en az za­rar­la çık­ma­ya ça­lış­ma gibi du­rum­la­ra zor­lar. Bun­lar da bizim bu temel güç­le­ri ve be­ce­ri­le­ri far­kın­da ol­ma­dan kul­lan­dı­ğı­mız an­la­mı­na gelir. Vi­rüs­ten önce de çe­şit­li sos­yal mec­ra­lar­da olan fay­da­lı veya za­rar­lı pay­la­şım­la­ra bu sü­reç­te man­tık­lı bir amacı olan veya eğ­len­me amacı güden pay­la­şım­lar daha ağır­lık­lı ola­rak ek­len­di. Fakat bu kadar yoğun pay­la­şım­lar, ken­di­miz­le il­gi­le­ne­bi­le­ce­ği­miz, nor­mal ko­nuş­tu­ğu­muz ko­nu­lar­dan sıy­rı­la­rak başka şey­ler dü­şü­ne­bi­le­ce­ği­miz alan­la­rı kı­sıt­lan­ma­sı­na yol açmış ola­bi­lir. Bu pay­la­şım­la­rı yap­mak bize bir­çok nok­ta­da iyi his­set­ti­ri­yor ola­bi­lir. Çünkü ne de olsa, sos­yal var­lık­la­rız, he­pi­mi­zin aynı ol­ma­sa da (ken­di­mi­ze göre) belli dü­zey­de bir sos­yal­li­ğe ih­ti­ya­cı­mız var. Bu ih­ti­ya­cı kar­şı­la­mak adına içi­miz­den gelen bir is­tek­le ek­ran­la­rın kar­şı­sı­na ge­çi­yo­ruz veya pay­la­şım ya­pan­la­rı iz­li­yor, din­li­yo­ruz. Ru­hu­mu­zun bu sü­re­cin al­tın­da kalan yö­nü­nü bu şe­kil­de to­par­la­ma­ya, ayağa kal­dır­ma­ya (ço­ğu­muz belki de far­kın­da ol­ma­dan) ça­ba­lı­yo­ruz. Bir­çok aşırı iş­ler­de kri­ter ol­du­ğu gibi gün­lük akı­şı­mı­zı bo­zu­yor­sa yap­tı­ğı­mız bu pay­la­şım­lar veya o pay­la­şım­la­rı takip et­me­miz za­man­la dü­şün­ce akı­şı­mı­zın bo­zul­ma­sı­na ve doğal ola­rak yaşam ka­li­te­mi­zin düş­me­si­ne neden ola­cak­tır. İnsan­la­rın yakın me­sa­fe­de yüz yüze gö­rüş­me­le­ri sos­yal açı­dan sağ­lık­lı bir dav­ra­nış iken, za­ma­nın ve şart­la­rın de­ğiş­me­siy­le bu di­ji­tal pay­la­şım­la­rın belli dü­zey­de ol­ma­sı in­sa­nın iç dün­ya­sı­na faz­la­ca gö­mül­me­si­ni en­gel­le­ye­ce­ğin­de fay­da­lı ola­bi­le­cek­tir belki de. Çünkü nor­mal yaşam tar­zı­nın ak­si­ne, bütün dün­ya­nın et­ki­si al­tın­da ol­ma­sı ve dünya ge­ne­lin­de in­san­la­rın be­lir­li sü­re­ler­le de olsa ev­le­re ka­pan­mak zo­run­da ol­ma­sı, zih­nen ve psi­ko­lo­jik açı­dan çe­şit­li sağ­lık­sız du­rum­la­rı be­ra­be­rin­de ge­tir­di­ği aşi­kar­dır. Vi­rü­sün et­ki­li ol­du­ğu sü­re­yi di­ji­tal ba­ğım­lı ola­rak ge­çir­mek, son­ra­ki nor­mal ha­ya­ta adap­tas­yo­nu­mu­zu çe­şit­li zor­luk­la­ra gebe bı­rak­ma­sı ka­çı­nıl­maz ola­cak­tır. Şim­di­den bun­la­rın ön­le­mi­ni al­ma­ya ça­lış­mak, ön­gö­re­bil­mek ge­re­kir.

Bu gay­ret­le yeni bir sa­yıy­la yine siz­ler­le bir­lik­te­yiz. Dosya ko­nu­muz­da Sü­mey­ye Güven, di­ji­tal bi­linç kav­ra­mı­nı ele aldı. Aru­uke Uran Kyzy, Cen­giz Ayt­ma­tov’dan esin­tiy­le man­kurt­laş­ma­yı yine di­ji­tal bağ­lam­da iş­le­di. Ahmet Güven, di­ji­ta­lin zihin dün­ya­mız­da­ki de­ğiş­ti­ri­ci ro­lü­nü yazdı. Osman Zin­nur Aksu, yakın za­man­da ko­ro­na virüs se­be­biy­le ço­ğu­mu­zun tec­rü­be et­ti­ği evden ça­lış­ma du­ru­mu­nu ir­de­le­di. Na­ge­han Elif Akyağ, bu­gün­le­rin yal­nız­lı­ğı­nı ve mu­ha­se­be im­ka­nı­nı ka­le­me aldı. Ha­ti­ce Beyza Ak­türk yine bu­gün­ler­de yi­tir­di­ği­miz hik­me­ti bulma fır­sa­tı­nı ha­tır­lat­tı ve Merve Ma­hi­ta­poğ­lu bu bağ­lam­da iti­kaf ve te­fek­kü­rü iş­le­di. Ev­le­ri­miz­de kal­dı­ğı­mız süre zar­fın­da Ma­hi­nur Öz­de­mir, ken­di­mi­ze çev­ri­mi­çi olma yol­la­rı­nı, Esra Akgül ise ek­me­ğin in­ce­lik­le­ri­ni ka­le­me aldı. Mert İbra­him Baş­ğe­mez, yaşam ga­ye­mi­zi bir kez daha sor­gu­lat­tı; Ay­şe­nur Yavuz, ha­ya­tın hı­zı­nı dur­du­rup ha­ki­ka­ti ara­ma­ya yö­nel­me­ye ça­ğır­dı. Rey­yan Beyza Bay­kan, ko­ro­na gün­le­rin­de sahip ol­du­ğu­muz se­ya­hat fır­sat­la­rı­nı ha­tır­lat­tı. Son ola­rak ise Mer­yem Sena Yağ­mur, ba­şı­mız­da­ki mu­si­be­tin mu­ha­se­be­si­ni yap­ma­ya davet etti. Dosya dı­şın­da Yük­sel İpek Ka­ra­yı­lan ya­zı­nın biz­le­re aç­tı­ğı ka­pı­la­rı iş­le­di. Hay­dar Açık­göz, Mu­ham­med Bed­red­din Kay­maz, Esma Boz­dağ ve Gül­süm Çelik şi­ir­le­riy­le bu ay si­zin­le. Yine İbn Ku­da­me el-Mak­di­si’nin İhyau Ulumi'd-Din Özü Muh­ta­sar Min­ha­cu'l-Ka­sı­din adlı ça­lış­ma­sı­nın tah­li­li­ni Meh­met Ali Öz­de­mir siz­ler için ka­le­me aldı. Yeni ya­zar­la­rı­mız­dan Numan Ka­ra­bu­dak ise in­sa­nın hi­ka­ye­si­ni, Sür­gün Yurdu’nda yine siz­ler için baş­lat­tı.

Genç Ön­cü­ler ola­rak her koşul ve du­rum­da hakkı dile ge­ti­rip is­ti­ka­met üzere olma so­rum­lu­lu­ğu­mu­zu ye­ri­ne ge­tir­me ga­ye­siy­le bu ayki der­gi­mi­zi siz de­ğer­li oku­yu­cu­la­rı­mı­zın idrak ve an­la­yış­la­rı­na su­nu­yo­ruz. Her sö­zü­mü­zün başı Allah'ın adı ile ve yine her sö­zü­mü­zün sonu Al­la­hu­alem olmak üzere.