İçinizdeki insan için bir şey yapın.
İçimizde bir insanı büyütüyoruz. Yarın yalnız başımıza kaldığımızda yüzleşeceğimiz insanı büyütüy- oruz. Ve o gün aslında hiçbir şey sürpriz olmayacak ve herkes ektigini biçecek.
Kimimiz bir fidan dikecek toprağına. Üç beş zaman sonra yeşerecek, çiçeklenecek... Esen yele, yagan yagmura, uçan kuşa emanet. Bir rüzgarda kırılacak, bir selde kopup gidecek bir fidan. Akasya ağacı gibi çabucak olgunlaşıp en fazla bir mevsimlik ömrü olacak.
Kimimiz bir fidan dikecek toprağına. Suyunu, gübresini alacak, bekleyecek, köklerini yayacak topraga, mevsimini bekleyecek uzayacak, gelişecek, yayılacak, kollarını açacak gökyüzüne. Çınar ağacı gibi "zamanı eleyecek dört bir yana", insanlar gelip dinlenecek altında, gölgesinde soluklanacak, kuşlar konacak dallarına. Mevsimler alacak büyümesi ama, belki bir asır da ömrü olacak.
Necip Fazıl'ın da ısrarla üstünde durdugu gençlik işte böyle ortaya çıkacak. Mekanı ve zamanı, en yakınından başlayarak bütün varlıgı emanet sorumlu- lugu içinde taşıyacak gençlik bir çınar gibi yavaş yavaş yetişecek. Ve bu gençligin tohumlarını Genç Öncüler atacak. Yarınlar için durmadan dinlenmeden çalışacak Genç Öncüler. Onun için Genç Öncüler'e tatil, dinlenme yok. Onun için Genç Öncüler, önümüzdeki yaz tatilini yarınlar için çalışarak geçirecek.
Yeni okul dönemi başlayana dek içinizdeki insana sahip çıkın, onun için bir şey yapın ona Kuran okuyun, onu kitapla besleyin.
Sizi bıraktıgımız gibi bulmak istiyoruz, kendinize iyi bakın.
Eylül ayında görüşmek üzere Allah'a emanet olun.