Kardeştik…
Bu coğrafyanın yüzlerce yıllık vakıf geleneğini beraber kucaklayan ve dahi birbirini kucaklayan kardeşlerdik...
Yapanın kimliğine bakmaksızın tüm haksızlıkların karşısında duran ve buhran zamanlarında birbirine yardım eden kardeşlerdik…
Sayıca azdık, fakat nice çoğunluklara galip geleceğini bilenlerdendik…
Vakıf malını israf etmekten korkar, vakıf bedduası almaktan Allah’a sığınırdık…
Biz ne yaşadıysak bir ve beraber yaşadık, kardeştik...
Bugün ise gelinen noktada, Genç Öncüler Gençlik Hareketi olarak hiçbir şekilde vicdani olmayan bambaşka bir kanunun, biricik kardeşlik hukukuna galip geldiğini görüyoruz.
Camiamıza nice entelektüeller kazandırmış, Müslüman gençlerin okulsuz bırakıldığı yıllarda binlerce talebeye okul olmuş, yuva olmuş öncü kuruluşlarımızdan Bilim ve Sanat Vakfı’nın yönetimine haksız, dayanak ve ilkelerden yoksun bir kararla el konulması garabetini hüzünle karşıladığımızı bildirmek isteriz.
Unutulmamalıdır ki vakıflar, hiçbir siyasi tartışmanın konusu ve kaybedeni olamayacak kadar kıymetlidir. Çünkü vakıflar siyaset üstü ve kişiler ötesidir. Dolayısıyla hiçbir siyasi hareketin istismar konusu edilemez ve argümanı haline getirilemez.
Bilim ve Sanat Vakfı da duruşuyla, onlarca yıllık birikimi ve inşa ettiği geleneğiyle İslami ve insani bir entelektüalizm inşa etmiş ve camiamıza önemli katkılarda bulunmuştur. Bu nadide kuruma hangi saiklerle el konulduğunu anlamak mümkün değildir.
Peygamber Efendimiz (sav)’in buyurduğu: “Hikmet mü’minin yitik malıdır. Onu nerede bulursa alır.” hadisi şerifine rağmen, hikmetli kurum ve kuruluşların sayısını artırmak yerine gözden çıkarmak ne hukuki ne de vicdani bir zemine oturtulamaz.
Son tahlilde, Genç Öncüler Gençlik Hareketi olarak bizler, vefa ve saygıyla yaklaştığımız, bir büyük nazarı ile muamele ettiğimiz Bilim ve Sanat Vakfı’nın maruz bırakıldığı bu haksızlığın karşısında olup vakıf bilincini haiz kardeşleri ile saf tuttuğunu kamuoyuna saygıyla bildirir, bu yanlıştan acilen dönülmesini talep ederiz.
GENÇ ÖNCÜLER GENÇLİK HAREKETİ