201. Sayı / Modern Asabiyet: Fanatizm

İdollerinin posterlerini duvara asanlar, bir futbol takımına, müzik grubuna ya da doğduğu şehre aşırı bağımlı hissedenler, sevdiği karakterlerin ölüm yıl dönümünde arkadaş grubuyla helva kavurup yiyenler, desteklediği ünlüleri 7/24 sosyal medyadan stalklayanlar ve o ünlüler için sosyal sorumluluk projelerine bağışta bulunanlar hatta yardımlaşma kampanyaları başlatanlar... Evet, fanlardan ve fanatiklerden bahsediyoruz.

Fanatiklik; bir kişiye, bir olaya ya da bir olguya coşkuyla, aşırılıkla, körü körüne bağlı olmayı ifade eder. İnsan, bir gruba ait hissetmek için, günlük hayatın yoruculuğunu başka bir akışta gidermek için, ekranda gösterilen hayatın cazibesine kapıldığı için, kendini ayrıcalıklı hissettiği ya da çağa ayak uydurmak için popüler kültürün renkli figürlerine kapılıp kendini fanatiklik müessesinde bulabilir.

Uzun bir geçmişi olan fanatikliğin gençler üzerindeki etkisi, 2000’li yıllar ile başka bir boyut kazanmıştır. Özellikle bazı yaş gruplarında görülen “idolümle ben bir bütünüm, onun başına gelen benim başıma gelmiştir” bakış açısı, dergi ekibini fanatiklik kültürünü ve gençler üzerindeki etkisini incelemeye sevk etmiştir. Genç Öncüler Dergisi, günümüzün yeni normali(!) olan bu kültüre “Modern Asabiyet: Fanatizm” sayısıyla odaklanmış yazarlarımız ise konuya dair incelemelerini farklı perspektiflerden kaleme almıştır.

Bu sayımızda yazarlarımızdan Harun Küçükaytekin, “Hakikate Giden Yolda Bir Engel: Fanatizm” başlıklı yazısında hakikat olgusunu ve fanatizmin ortaya çıkardığı bazı kavramları ele aldı. Zehra Mahitapoğlu Köksal, “Hayalle Gerçek Arasında Bir Dünya: Fanlık” başlıklı yazısı ile gençlerin rol model arayışını, “idol” olarak adlandırılan grupları ve bu idolleri piyasaya süren eğlence şirketlerinin bazı stratejilerini analiz etti. Hacernur Yeşilaltun, “Fanatizmin Ekonomik Yansımaları” başlıklı yazısı ile insanların kararlarını etkileyen fanatik bağlılığı, küreselleşme etkileri kapsamında inceledi. Betül Mahitapoğlu, “Siyahlar ve Beyazlar” başlıklı yazısı ile fanatizmde kusurların görülmemesinden, kabul edilmeyen eleştirilerden ve doğruluk payı gözetilmeden nefret edilen olgulardan bahşetti. Mehmet Tokar, “Fanatiklik ya da Kul Köle Olmak” başlıklı yazısında fanatizm kapsamında incelenebilecek örnekleri detaylı bir şekilde aktarırken Osman Zinnur Aksu, “Fitne Kültürü” başlıklı yazısında tarih boyunca Müslümanların dinleri ve kültürel eğilimleri arasında yaşadıkları çekişmeyi ele aldı. Tülay Tokar ise bir Müslümanın örnek alabileceği kişileri beş başlıkta aktardığı “Yıldızlara Bak” başlıklı yazı ile bizlerle.

Dosya dışında ise Zehra Mahitapoğlu Köksal, “Bizden Haberler” sayfa ile yerini aldı. Etkinlik sayfasında Betül Mahitapoğlu, lise yaş grubuyla gerçekleştirilen Aksa temalı kolaj atölyesinin detayları ve Aksa Akademi’nin bahar dönemi programları hakkında bilgi verdi. Belkız Mahitapoğlu, “Ramazan Mektebi” başlıklı yazısında içerisinde bulunduğumuz bu mübarek ayın güzelliğini ve mektep olma özeliğini Prof. Dr. Mehmet Görmez Hocamızın anlatımından istifade ederek okuyucuya sunuyor. Saliha Nart, “Seferdeyiz” başlıklı yazısı ile Yüksel İpek Karayılan, “Takdir-i Yafta” Serhat Karahan ise “Yalnızlığın Şarkısı” başlıklı şiiri ile 201. sayımızda bizlerle. Bu sayımıza katkıda bulunan tüm yazarlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Genç Öncüler olarak her koşul ve durumda hakkı dile getirip istikamet üzere olma sorumluluğumuzu yerine getirme gayesiyle bu ayki dergimizi siz değerli okuyucularımızın idrak ve beğenisine sunuyoruz. Her sözümüzün başı Allah’ın adı ile ve yine her sözümüzün sonu Allahuâlem olmak üzere.